16 Haziran 2013 Pazar

Kutsal Kitaplardan sonraki en bilge metin ''Siddhartha''



 Bir Brahman'ın oğlu olan Siddhartha, kendi köyünde kapalı kaldığı sırada hem rahatlığın hem de ayrıcalığın tadını çıkarır. Ancak büyüdükçe, kalbi bilgelik ve yeni deneyimler kazanma arzusuyla tutuşur. Babasına niyetini açan Siddhartha'yla çocukluk arkadaşı Govinda, bir grup gezgin derviş olan Samanalara katılmak için güvenli evlerini terk ederler. Hesse'nin romanı ilerledikçe Siddhartha'nın üzüntü ve acılarla dolu bir dünyada anlam ve gerçeği kesintisiz arayışını izleriz.

 Hem Hindu hem de Budist öğretilerden etkilenen Siddhartha, organize dinin dikte ettiği doktrinleri ve ruhun iç tahrikleri arasındaki gerilimi ustaca irdeler. Siddhartha yaşlandıkça temel bir gerçek yavaş yavaş hem ona hem de bizlere görünür hale gelir: Kendi kendini geliştirmenin tek bir yolu, hayatın nasıl yaşanacağına ilişkin tek bir formül yoktur. Hesse, bir dine, felsefeye veya herhangi bir inanç sistemine körü körüne bağlanarak ruhani bir hayat yürütme, çabalama ve kendimizi anlamlı ölçüde geliştirme yönündeki düşüncelerimize meydan okur. Bunun yerine her anın, her zaman yeni, canlı ve ebediyen değişen gerçeğini yakalamaya çalışmamız gerekir. Hesse bu canlı ve devinimsel duyguyu ifade etmek için nehir gibi güçlü bir sembol kullanır.



 Hayata, ölüme ve anlam(sızlığ)a dair yazılan bu müthiş metin, okurunu uçurumun kenarına itecek güce sahiptir, şüphesiz. 

 Oradan sonra gökyüzüne ("gökyüzü", ki en sevdiği kelimedir büyük şair İlhan Berk´in) mi, yoksa boşluktan aşağıya mı bakılacağı sevgili okura kalır.

 Her ikisi de bir yolculuktur ne de olsa. Göğün yüzünde serin uğultusunu duyarsın nehirlerin, kıyısında ömrünün kalanını geçirebileceğin. Uçurumdan aşağı kendini bırakacağın tarifsiz boşluktaysa Kamala´nın sıcak kucağı vardır belki de, yerin yüzünü öğretecek sana. Adına hayat dedikleri. 


 Bu romandaki deha, ana mesajının, Siddahartha'nın hayatının son yıllarını yanı başında geçirdiği bir nehrin yüzeyi kadar doğal ve parıldayarak akan bir anlatımla verilmiş olmasıdır.

 Çocuk insanlar, hüzünlenen, kavga eden, paylaşan küsen, öfkelenen.
 Eski bir şamana, bilge Gautama'a, insanlara tepeden bakardı ilk başlarda. Gelgelelim zamanla, karışınca aralarına küçümsedikleri değerler içinde esas bilgeliğe ulaşana dek.
 İnsanları insan olduğu için seviniz. Yaşam kavgalarıyla onlara ait her biri farklı olan özellikleriyle insan sevilir.
Eski bilgelik arayışlarına bir eleştiri de barındırır. Esas ermişliğe ulaşmak bizzatihi yaşamakla mümkündür, der. Bizler dağlara ovalara çekilip bilgeliği bulmaya çalışıyoruz yaşamadıklarımız hakkında yorumlar yapıyoruz. Bir takım ritüellerle, olacak iş değil demektedir adeta.
 Bu bir insanlık, bu bir sevgi kitabıdır. Alın okuyun ve tekrar okuyun. İnsan olmanın şerefine...



                                                              KÜNYE


Kitap İsmi: Siddhartha
Yazar: Hermann Hesse
Yayın Yılı: 1922
Yayınevi: Can Yayınları                              8/10
Sayfa Sayısı: 125
Baskı: XIV. Baskı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder