23 Eylül 2012 Pazar

İtalyan lirizminin sonu ''Güzel Yaz''



  Can Yayınları'nın D&r'la yaptığı ''5 TL'ye kitap'' kampanyası sonucu tanışma fırsatına eriştim Pavese'yle. Kitaplığımdaki bazı kitapları yenileme amacıyla gittiğim mağazada ucuza gördüğüm Güzel Yaz'ı kaptığım gibi kasaya koştum. Kitaptan ne alacağımı bilmiyordum, bana neler katabileceğini de. Öylesine almıştım işte. Yeni bir yazar tanımaktı aslında beni cezbeden. Bu kitabı okuduktan sonra, Pavese'nin diğer kitaplarını okumaya da kesinlikle karar verdim.

  Pavese, italyan gençliği üzerinden tüm dünya gençliğini anlatıyor bir bakıma. Faşist Mussolini rejimi altındaki bunalımlı İtalya'nın bunalımlar altındaki iki genç kızını taşıyor öykünün merkezine. Bu iki genç kızın yaşadığı buhranlar, gelgitler ve sürüncemeler üzerinden dokuyor öyküsünü. Kahramanlarını benim de içerisinde bulunduğum bir yaş grubundan seçmiş olmasıydı belki de beni en çok etkileyen, bilmiyorum, ama genç kızların yaşadıkları, çevremdeki bütün genç kızların yaşadığı sorunlardı. Aşka dair, sevgiye dair, nefrete dair, şehvete ve sekse dair, tehlikeli ve masum düşüncelere dairdi hep karakterlerin kafasını kurcalayan. Genç erkekler, günümüzde de olduğu gibi, sadece seks odaklı yaratıklardı kitapta. Büyükler, gençlerin problemlerini çözmekten çok, daha da karmaşıklaştıran kişilerdi. Hayat, dikkat dağıtıcı bir kötülük şeklinde tasvir edilmişti ve sıkışmışlığın sonucunda yaşanması imkansızlaşmış bir hayal merciine yükselmişti bir bakıma. Genç kızların tek derdi, güzel olup olmadıkları, gördükleri yakışıklı çocuğun ondan hoşlanıp hoşlanmadığı ya da abilerinin günlük işlerini yetiştirme telaşından ibaret. Asla bir felsefi boyutları olmayan karakterler yaratıyor Pavese, ki tam da bu yönüyle son derece felsefi karakter profilleri çıkartmış oluyor bir bakıma. Sevgisizliğe alışmış gençlerin, azıcık sevgi gördükleri zaman afallamalarıydı beni etkileyen. Kendilerine sevgi gösterenlerden kaçarken, kendilerine eziyet çektirenlere yakınlaşıyorlardı. Tek dertleri erkeklerle birlikte olmaktı, ancak bu şans onların ellerine verildiğinde, kaçacak gedik arayan farelere dönüyorlardı. Buna rağmen AIDS olabiliyor ve yakın dostlarını bu yüzden satabiliyorlardı..

  Kitabın sonuna da değinmeliyim kesinlikle. Yazar, son derece gerçekçi bir perspektif sunmuş çünkü orada. Liza, dışlanmış ve dostları tarafından ötekileştirilmiş bir durumdayken, bir daha asla onlarla birlikte olmayacağına dair kendisine yeminler etmişti. Sürekli kendisine öğütler veriyor, dost bildiklerinin ona karşı yaptıkları ihaneti hatırlatıyordu. Dostlarıyla uzun zamandır konuşmamıştı, ancak dostlarının onu ilk çağırışında, hemen yanlarına gitti... Müthiş ötesi bir final, fevkaladenin fevkinde bir gözlem... Okunası bir kitap Güzel Yaz, şiir naifliğinde ve bir yaz esintisi tadında.. Kaliteli ve sade, bir yandan da Sait Faik'in eserlerini anımsatan bir tarzda... Okuyunuz, düşününüz, ve aklınıza kazıyınız.


Altı Çizilesi

  • Kendimi yalnız bırakmamak için bütün gece aynanın karşısında oturdum.
  • Kadınlar kendilerini güçsüz olana bir idol, güçlü olana bir eşya gibi sunarlar.
  • Yaşama sanatı, yalanlara inanmayı bilme sanatıdır. Bunun en korkunç yanı, doğrunun ne olduğunu bilmediğimizden, bir yalanın yalan olduğunu hala anlayabilmemizdir.
  • Yaşanacak bir yaşam vardır. Binilecek bisikletler var. Yürünecek yaya kaldırımları ve tadına varılacak güneş batışları vardır.
  • Kadınlar seçmek istiyorlar hep, seçimi de erkekleri bir araya getirerek ve onlarla oynayarak yapıyorlar.

                                                              KÜNYE


Kitap İsmi: Güzel Yaz
Yazar: Cesare Pavese
Yayın Yılı: 1999
Yayınevi: Can Yayınları                            4/10
Sayfa Sayısı: 120 Sayfa
Baskı: 2. Baskı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder