Yılların eskitemediği, dehasıyla günümüz okurlarını bile etkilemeye devam eden Sherlock Holmes'ün, büyük hayranlarından birisiyim. Özellikle Michael Caine'li serilerini hatmetmiş ve son dönemde çekilen, dahi milyoner Tony Stark olarak görmeye alıştığımız Robert Downey Jr.'ın başarılı performansıyla perdeye yansıyan iki adet Sherlock Holmes filmini beğenmiş ve Benedict Cumberbatch ile Martin Freeman'lı dizisine de aşık olmuş birisi olarak söylüyorum bunu. Hal böyle olunca, eldeki bütün Holmes öykülerini okumaya çalışmak da kaçınılmaz oluyor. Daha önceden ikinci ve üçüncü kitaplara göz attığım bir inceleme yazısı yazmıştım. Şimdi serinin 4. ve 5. kitaplarıyla devam ediyoruz.
3. Sherlock Holmes - Gerçekler Kanıt İster
Serinin ilk kitabı ''Akıl Oyunlarının Gölgesinde'' den sonraki en sevdiğim öyküler bu kitapta toplanmıştı benim. Holmes ile Watson'ın arasındaki bağın ciddi şekilde sınandığı, yer yer kopma noktasına geldiği, ancak her ne olursa olsun en sonunda yine ne kadar sıkı dostlar olduklarını kanıtladıkları öykülerle doluydu. Ayrıca Sherlock Holmes'un siyasete en fazla bulaştığı öyküler de bu kitaptaydı belki de. Yazıldığı yıllardaki dünyanın -ve tabii ki İngiltere'nin- genel ruh hali ve siyasi karmaşıklığı, öykülerde kendisine çok net bir şekilde yer bulmuş. Öncelikle Sherlock, hiç olmadığı kadar siyasi erklerle yüz yüze geliyor. Daha önceden alışık olmadığımız şekilde, devlet adına birçok iş yapıyor. Ayrıca bir öyküde düpedüz casusluğa kalkışıyor! E tabi ciddiyeti yüksek konulardan, keyfi bol öyküler çıkıyor, okuyucuya da bunun tadını çıkartmak kalıyor sadece. Ama zaman zaman siyasi entrikalara ara verip çözümü imkansız gözüken sorunları çözmekle de uğraştırıyor Holmes'ü Conan Doyle. 'Bruce Partington Planları' böylesi bir öykü mesela. Bu öyküde, bir mühendisin planlarının çalınmasının yol açabileceği problemleri engellemek için yola çıkan Holmes ve Watson'ın öyküsünü kaleme alıyor Doyle. Bu öykü, kitaptaki favorilerimden de olup, yeni bir film projesinde de senaryoya uyarlanması en uygun öyküymüş gibi geldi bana.
Daha fazla uzatmiyim, ben bu kitabı çok beğendim. Daha fazla suya sabuna dokunan bir Holmes ve Watson ikilisi okumak istiyorsanız, bu kitaba bir göz atmanızda yarar var.
*Favori Öyküm: Kızıl Çember
4. Sherlock Holmes - Aklın Şüphesi Suçun Gerçeğidir
Bütün seçki içerisinde bana, ''Şüphe Asla Uyumaz''dan bile daha yavan geldi bu derleme açıkçası. Artık karakterden sıkıldığı her halinden belli olan Conan Doyle, bu kez dozu tutturamamış. Zekasıyla herkesi etkileyen Sherlock Holmes'ün, bu kitaptaki maceraları, maalesef ki çoğu kez yavanlıktan öteye geçememiş. Ancak okuyucuyu şaşırtmayı başardığı anlar da yok değil. O yüzden böyle dedim diye, kitabı hiç beğenmedim sanılmasın. Yalnızca daha önceki öykülerde bizleri hayran bırakan o parıltıyı aynı derecede göremedim ben, hepsi bu. Belki de bunda, 'Gerçekler Kanıt İster' gibi çok beğendiğim bir Sherlock Holmes macerasından sonra okumuş olmamın da bir etkisi olabilir, bilemiyorum. Ama yine de, ne olursa olsun, okumaya vakit ayırmaya değecek bir kitap, Sherlock Holmes'den bahsediyoruz sonuçta.
Bu kez daha sığ sularda gezen bir Sherlock Holmes görüyoruz. Geçen kitaptaki siyasi dokundurmalar ve gergin atmosfer, bu kitapta kendisine bir karşılık bulmuyor, daha çok ilk iki kitaptakine benzer bir atmosferle karşılaşıyoruz. Ancak öykülerin kurguları ve merak uyandırdıkları noktalar o kitaplardaki kadar başarılı değil. Yine de Holmes okumayı ve polisiyeyi seven herkesin şiddetle okuması gereken bir kitap, macera kitapları sevenler de beklediklerini bulabilir. Ama Sherlock Holmes'a başlayacak birisinin bu kitapla bu geniş dünyaya adım atması yanlış olabilir. Onun yerine serinin birinci ve dördüncü kitaplarını öneririm.
*Favori Öyküm: Sussex Vampiri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder